Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu olumsuz, düşmanca, karşı
çıkma gibi davranışlarla kendisini gösteren bir çocukluk çağı psikiyatrik
bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Genellikle 8 yaşından önce ortaya
çıkmaktadır. Bu tür çocukların yasalarla başı derde girmemesine karşın
yetişkinlere karşı olumsuz ve onları kızdırıcı davranışlar sergiledikleri
görülmektedir. Bu özelliği ise Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu’nu, fiziksel
saldırganlık gösteren ve sürekli yasalarla sorun yaşayan yani Davranım
Bozukluğu gösteren çocuklardan ayırmaktadır.
Bu tür çocuklar genelde toplum tarafından yaramaz ya da
haylaz olarak tanımlanmakta çoğu kez çevreleri ve arkadaşları tarafından
sevilmeme eğilimi göstermektedirler. Çevresi tarafından sevilmeyen çocuk bu
davranışları gerçekleştirmeye devam etmekte ve bu durum bir kısır döngü
şeklinde görülmeye devam etmektedir.
Çocuk eğer okulda ciddi sorunlar yaşıyorsa akran ilişkileri
olumsuzsa ve anne baba ile sıkça tartışmaya giriyorsa Karşıt Olma Karşı Gelme
Bozukluğu akla gelmelidir.
Bozukluğun okul çağı çocuklarında görülme oranı % 16-22
arasındadır. Bu oranın oldukça yüksek olduğu ve aşağı yukarı her beş çocuktan
birinde görüldüğü unutulmamalıdır.
Bu çocuklar;
- Sık sık hiddetlenen,
- Çoğu kez içerlemiş, kızgın ve gücenik olan
- Yaptıkları hatalardan başkalarını özellikle yetişkinleri sorumlu tutan,
- Ebeveynlerine karşı olumsuz ve düşmanca davranışlar sergileyen,
- Sıklıkla intikam duyguları yaşayan
- Alıngan ve kolay kızdırılabilir çocuklardır.
Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu, çoğunlukla Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ile birlikte görülmektedir. Aşırı hareketli
ve dikkatini toplayamayan çocuk olumsuz ve düşmanca duygular geliştirebilmekte
ve yetişkinlere karşı onları kızdıracak davranışlar sergileyebilmektedirler.
Ancak bu durum her zaman gerçekleşmemektedir. Araştırmalar Dikkat Eksikliği ve
Hiperaktivite Bozukluğu ile Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu’nun bir arada
görülme olasılığının %25–60 arasında değiştiğini göstermektedir.
Yapılan
araştırmalar sonucunda depresyonlu annelerin çocuklarında daha fazla Karşıt
Olma Karşı Gelme Bozukluğu görüldüğü tespit edilmiştir. Ancak annenin
depresyonlu olmasının mı çocuğu bozukluğuna neden olduğu yoksa çocuğun
bozukluğunun mu annenin depresyon geliştirmesine neden olduğu henüz
bilinmemektedir. Yine de anne baba ile olan ilişkilerin bozukluğa neden olduğu
kanısı yaygındır. Bu çocukların anne ve babasının özgüveni oldukça düşük olduğu
ya da babasının da benzer davranış özellikleri göstermiş olabileceği düşünülmektedir. Babaların bu davranışlarının çocuklarda babalarını model
alarak, aynı davranışları göstermesi veya olumsuzluk ve çatışmalara karşı
dürtüsel yanıtlar oluşturma olasılığını arttırması muhtemeldir.
Annenin eleştirel olması ve çocuğun her davranışını eleştirmesi
de bu tür bir bozukluğun ortaya çıkmasında etkili olabilmektedir. Annelerin
babalara göre çocuklarla daha fazla zaman geçiriyor olması çocukların
davranışları üzerinde daha etkili olabilecekleri kanısını desteklemektedir.
Bu
tip çocuklarda çinko eksikliğinin bulunduğu bu nedenle bu bozukluğun ortaya
çıkabileceği varsayımı da bulunmaktadır.
TEDAVİSİ
Anne baba davranışlarıyla yakından ilişkili olduğu
düşünülen bu bozukluğun tedavisinde kullanılabilecek en doğru yol şüphesiz
ailenin hastalık hakkında bilgi alamsıdır. Ayrıca anne ve baba çocuğa karşı
olan tutum ve davranışlarını gözden geçirmeli ve çocukta bu bozukluğu ortaya
çıkaran davranış saptamalıdır. Örneğin eğer davranışın nedeni annenin eleştirel
davranışları ise anne bu davranışlarını düzeltmeye çalışmalıdır. Çocuk bu tür
davranışlar sergilediğinde soğukkanlı davranılmalı azarlanmamalıdır. Ancak
davranışları sonucunda istedikleri yapılıyorsa çocuk bu davranışları yapmaya
devam edecektir. Bu da Bozukluğu besleyecek ve ortadan kalkmasını
zorlaştıracaktır.
Bu tip sorunlarda ailenin terapiste başvurması
gerekmektedir. Terapistin kılavuzluğunda çocukla uygun bir ortamda iletişime
girilmeli ve sorunları konuşulmalıdır. Çocukla tartışmaya girilmeden ortaya
koyduğu davranışlardan rahatsızlık duyulduğu belirtilmelidir.
Karşılıklı ilişkiler düzenlenmeli ve kurallar demokratik
bir biçimde yeniden belirlenmelidir. Ancak konulan kurallar kesinlikle değişmez
ve katı olmamalı sınırlı düzeyde esnetilebilmelidir. Davranışları konusunda
yargılayıcı olunmamalı anlayışlı davranılmalıdır.
Tüm bunların yanı sıra çocuğun sosyalleşmesi ve hobiler
edinmesi ya da çeşitli konularda sorumluluk alması sağlanmalıdır. Bu durum
çocuğun enerjisini sevdiği bir şeye yönlendirmesini ve başarı duygusunu yaşamasını
sağlayacak, kızgınlığını ve huysuzluğunu azaltacaktır.
KAYNAKÇA:
·
Artıl, B.(2007). Karşı Gelme
Bozukluğu. Bizim Aile Aylık Kadın ve Aile Dergisi
·
(2007). Karşıt olma Karşı Gelme
Bozukluğu . Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
·
Kılıç, B.G.,Şener, Ş. (2005). Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocuklarda Karşıt Olma Karşı Gelme
Bozukluğu/Davranış Bozukluğu Eş Hastalanımında Aile işlevleri ve Psikososyal
Değişkenlerin Karşılaştırılması. Türk Psikiyatri Dergisi, 16(1): 21-28
· Yorbık, Ö., Olgun, A.,
Kırmızıgül, P., Akman, Ş.(2004). Karşıt Olma Karşı Gelme
Bozukluğunda Plazma Çinko ve Bakır Düzeyleri. Türk Psikiyatri Dergisi, 15(4): 276-281
· Davison, G.C.,Neale, J.M.(2004). Anormal Psikolojisi(7), (İ.
Dağ, Çev.). Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.
· Türkbay, T.,Erman, H., Cöngöloğlu, A., Söhmen, T.(2003). Dikkat Eksikliği Aşırı Hareketlilik Bozukluğu Ve Binişik Karşıt Olma –
Karşı Gelme Bozukluğu Olan Çocuklar Ve Ergenlerin Anne Babalarının Psikiyatrik
Özelliklerinin Karşılaştırılması. Gülhane Tıp Dergisi, 45(1): 4-9
· Dönmez, E.(2007). Karşı Gelme Bozukluğu ve Davranım Bozukluğu. Gata
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ruh Sağlığı Anabilim Dalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder