Gelişen dünyada her geçen gün önem kazanan ve yokluğundan şikayet edilen
kaynaklardan en önemlisi “zaman” olgusudur. Şüphesiz geri getirilemeyen ya da
depolanamayan, sadece harcanılabilen bir kaynak olması bu önemi daha da
arttırmaktadır. (Akatay, 2003)
Hızla akıp giden zamanı doğru kullanabilmek için önce onu
fark etmek ve tanımak gerekir.(Yılmaz ve Aslan, 2002)
Bu gereklilik zaman konusunda birçok tanımlamanın ortaya çıkmasına sebep
olmuştur. Zaman kavramı bazı tanımlarda, sabit ve herkes tarafından eşit olarak
sahip olunan bir kavram olarak görülürken bazı tanımlarda başı ve sonu olmayan
soyut bir kavram olarak nitelendirilir.Ancak öznel bir kavram olması nedeniyle
zamanın net ve değişmeyen bir tanımını yapmak kolay değildir. (Akatay, 2003)